BYSD (Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği) tarafından düzenlenen Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Bitkisel Yağlar Konferansında GÜNYAĞDER (Güney ve Güneydoğu Anadolu Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği) Başkanı Hüseyin Nuri Çomu, yağ sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.
Çomu; Sanayi ve Teknoloji Bakan yardımcısı Hasan BÜYÜKDEDE, TBMM Tarım-Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Milletvekili Abdullah DOĞRU ve çok sayıda bürokrat ve sanayicinin iştirak ettiği konferansta bir sunum yaptı.
ÇOMU: Yağ sanayisi Trakya Bölgesi’nden ibaret değildir!
“GÜNYAĞDER, Antalya’dan Hakkâri’ye kadar alandaki yağ sanayicilerinin ve çiftçilerinin birlikteliğini sağlamak ve sorunlarına çözüm üretmek amacıyla kurulmuştur. GÜNYAĞDER, bitkisel yağ sanayiinin çatı kuruluşu BYSD üyesidir. Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ev sahipliği yaptığı 95 fabrikanın ürettiği bitkisel yağ ile Türkiye’deki yağ üretiminin %45’ini gerçekleştirerek bu alandaki üretimiyle ilk sırada yer alıyor. Ayrıca Türkiye’nin, %40 rafine ve %38 Kırma kapasitesiyle de Türkiye’de üretilen 3 milyon ton civarındaki yağlı tohumun tamamını işleme kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla, yağ sanayisi Trakya bölgesinden ibaret değildir” dedi.
Türkiye yağlı tohum hasadının %45’ini GÜNYAĞDER Bölgesi’nin gerçekleştirdiğini ifade eden ÇOMU; “Bölgemiz, bitkisel yağ ihracatının %77’sini de gerçekleştirerek, Türkiye’nin yağ ihracatında önemli bir başarıya imza atmıştır.
ÇOMU: Gümrük Düzenlemeleri Orta Vadeli Yapılarak Çiftçinin ve Sanayicinin Planlama Yapmasına İmkân Tanınmalı!
Bölgemizde başarılar kadar sorunlar da büyük. Çukurova’da Ayçiçeği hasadı Temmuz’un ilk haftasında başlayıp, 10 Ağustos’ta biterken, diğer bölgelerde hasat yeni başlamaktadır. Çukurova’da hasat tam başlamışken ve bölgemizdeki yağ sanayicileri çiftçinin hasat ettiği malı almışken, gümrük vergisi veya referans fiyatı bölgemiz aleyhine değiştiriliyor. Bölgemizin sanayicisi ve çiftçisi bu değişikliklerden olumsuz etkileniyor. Yani, bölgemizde temmuzda hasat başlamışken gümrük düzenlemeleri yerli üretimi değil ithalatı cazip kılıyor. Ülkeye giren ve piyasa fiyatını düşüren ithal ürün bölgemiz çiftçisini zarar ettirdiği gibi, yerli ürünü hasat döneminde yüksek fiyatla alan sanayiciyi de zarar ettiriyor. Oysa diğer bölgelerde Ağustos’ta hasat başlayınca tekrar gümrük düzenlemeleri yapılarak, diğer bölgelerdeki sanayici ve çiftçi korunuyor, gayet de iyi yapılıyor lakin aynı korumanın bölgemiz için de yapılması haksız rekabetin önüne geçecektir. Bu sayede bölgemiz çiftçisi ve sanayicisi mağdur edilmemiş olacaktır. Bölgemizin yağ ve yağlı tohum üretim bölgesi olduğu artık kabullenilmeli. Gümrük düzenlemeleri orta vadeli yapılarak çiftçinin ve sanayicinin planlama yapmasına imkân tanınmalı.
ÇOMU: Cari Açığı Azaltabiliriz!
Son 15 yılda Trakya Bölgesi’ndeki illerde yağlık ayçekirdeği üretiminin aynı düzeyde seyrettiğini görüyoruz. Oysa Konya, Adana, Çorum, Muş gibi diğer bölgelerde üretim onlarca kat artmış. Bu bölgelerde yağlı tohum üretimlerinin daha da artması için öncelikle orta ve uzun vadeli tarım politikasında bu bölgeleri de dikkate almalıyız. Verim artışı ve yeni alanların açılması ile cari açığı azaltmak mümkün. Ceylanpınar başta olmak üzere kamuya ait tarım alanlarında yağlı tohumların üretiminin sağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan devletimizin hazine arazilerini tarımsal üretime açmasını çok doğru buluyoruz. Ülkemizde ekilmeyen alanların yarısı dahi yağlı tohum tarımına açılsa, ülkemizi yağda dışa bağımlılıktan önemli ölçüde kurtaracak ve milyarlarca dolar döviz rezervi ülkemizde kalacaktır.